top of page

Yapay Zeka Günlükleri: Haftalık Güncellemeler #6


Bu ayın AI Diaries: Haftalık Güncellemeler serisine hoş geldiniz! Bu sayıda, yapay zeka ve teknoloji dünyasındaki en dikkat çekici gelişmeleri öne çıkarıyoruz.

İlk olarak, Wyoming, Cheyenne'de benzersiz bir siyasi deneyimi inceliyoruz. Belediye başkan adayı Victor Miller, yönetim stratejisine yapay zeka botu Vic'i dahil ederek cesur bir adım atıyor. Hukuki zorluklarla karşılaşmasına rağmen, Miller hâlâ adaylık sürecinde, yapay zeka karar alma ile insan denetimini birleştiren öncü bir yaklaşım sergiliyor. Bu girişim, ABD siyasetinde bir ilk olarak teknoloji ile yönetimdeki rol hakkında önemli sorular ortaya çıkarıyor.

Bir diğer ilginç konu, "Deep-Live-Cam" adı verilen bir araç. Gerçek zamanlı derin sahte görüntüler üreten bu açık kaynaklı yazılım, kullanıcıların tek bir fotoğrafla canlı video görüşmelerinde görünümlerini değiştirmelerine olanak tanıyor. Bu teknoloji, hem hayranlık uyandırıyor hem de etik tartışmalara yol açıyor.

Google Pixel 9, fotoğrafçılığı tamamen dönüştüren "Add Me" özelliğiyle sahnede. Bu yapay zeka destekli araç, iki görüntüyü birleştirerek fotoğrafçıların kendilerini grup fotoğraflarına zahmetsizce eklemelerini sağlıyor.

Ayrıca, UC Davis Health tarafından geliştirilen bir beyin-bilgisayar arayüzü (BCI), ALS hastalarının beyin sinyalleri ile %97'ye varan doğrulukla iletişim kurmalarına olanak tanıyor. Bu, ciddi konuşma bozuklukları olan bireyler için umut verici bir gelişme.

Neuralink'ten bir diğer yenilik de Alex adlı katılımcının beyin implantı ile dijital cihazları yalnızca düşünce gücüyle kontrol edebilmesi. Alex’in video oyunları oynaması ve yaratıcı faaliyetlerde bulunması, bu teknolojinin engelli bireyler için sunduğu dönüşüm potansiyelini gösteriyor.

Delaware Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, kanser hücrelerini karbon nanotüplerle hedef alan bir tedavi geliştirdi. Bu yöntem, sağlıklı dokulara zarar vermeden kanserli hücreleri yok etmeyi amaçlıyor.

Son olarak, Astribot S1 adlı bir ev robotunu tanıtıyoruz. Astribot, waffle yapmaktan evcil hayvanları beslemeye kadar günlük işleri kolaylaştırmayı vadediyor.

Bu hikayeler, teknolojide kaydedilen etkileyici ilerlemeleri gözler önüne seriyor. Okumanın keyfini çıkarın ve düşüncelerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

Hadi başlayalım.


Yönetimde Devrim: ChatGPT Bir Şehri Yönetebilir mi?



Özet: Wyoming'deki belediye başkan adayı Victor Miller, yapay zeka botu Vic'i yönetim planına dahil ederek çığır açan bir adım atıyor. Hukuki engellere rağmen, Miller’ın adı hâlâ oy pusulalarında yer alıyor ve bu girişim, siyasette yapay zekanın rolü hakkında önemli soruları gündeme getiriyor.


Öz: Victor Miller, Cheyenne, Wyoming belediye başkanlığına aday ve yönetimde özelleştirilmiş yapay zeka botu Vic'i (Sanal Entegre Vatandaş) devreye sokmayı planlıyor. Miller, Vic’in veri odaklı kararlar alacağını ve kendisinin de botun çıkarımlarının yasal ve pratik uygulamalarını yöneteceğini belirtiyor. Bu hibrit yönetim yaklaşımı, insan yargısını ve yapay zekayı harmanlayan ABD siyasi tarihinde bir ilk olarak öne çıkıyor.


Nasıl Çalışır?: Yapay zeka botu Vic, büyük miktarda bilgiyi işleyerek tarafsız veri odaklı çözümler sunmak için tasarlandı. Halkın görüşlerini toplayacak, uzmanlarla görüşecek ve kararlar almadan önce insan etkilerini değerlendirecek. Miller ise yasal olarak geçerli tüm adımların atılmasını sağlayacak. Yasal engellere, Wyoming devlet sekreterinin soruşturmasına ve OpenAI’in Miller'ın hesabını geçici olarak kapatmasına rağmen, kampanya devam ediyor ve Miller'ın ismi oy pusulasında yer alıyor.


Neden Önemli?: Bu kampanya, yapay zeka ile yönetim arasındaki artan kesişimi vurguluyor. Miller’ın, yapay zeka botunun Cheyenne'i birlikte yönetmesine izin verme teklifi, teknolojinin politikadaki rolü hakkında önemli sorular ortaya atıyor. Yapay zeka veri odaklı içgörüler sunabilse de, karar alma süreçlerinde insan empatisi ve yargısının gerekliliği önemini koruyor. Bu vaka, yapay zekanın kamu görevlerinde entegrasyonuyla ortaya çıkan yasal ve etik zorlukları da gözler önüne seriyor ve gelecekteki yapay zeka katılımı için bir emsal teşkil ediyor.



---


Gerçek Zamanlı Deepfakeler: Video Görüşmelerini Dönüştüren Viral Yapay Zeka Aracı


Gif: Elon Musk Webcam Deepfake


Özet: "Deep-Live-Cam" adlı yeni açık kaynaklı yazılım, tek bir fotoğraf kullanarak gerçek zamanlı deepfakeler oluşturma yeteneği ile viral oldu. Bu araç, kullanıcıların video görüşmeleri sırasında başka biri olarak görünmelerine olanak tanıyor ve potansiyel kötüye kullanımı üzerine hem ilgi hem de endişe uyandırıyor.


Öz: "Deep-Live-Cam" ücretsiz bir deepfake yapay zeka aracı olup, kullanıcıların canlı bir video görüşmesi sırasında sadece bir fotoğrafla başka birine dönüşmelerine olanak tanıyor. Yazılım, bir kişinin yüzünü canlı webcam görüntüsüne kusursuz bir şekilde yerleştirerek orijinal kişinin duruşunu, ışıklandırmasını ve yüz ifadelerini gerçek zamanlı olarak yakalayabiliyor. 2023 sonlarından itibaren geliştirilen araç, X'teki (eski adıyla Twitter) viral videolar sayesinde büyük popülerlik kazandı.


Nasıl Çalışır?: Deep-Live-Cam, hem kaynak görüntüsündeki hem de hedefteki (canlı video beslemeniz) yüzleri algılayarak çalışır. Ardından, "inswapper" adlı önceden eğitilmiş bir model kullanarak yüzleri değiştirir ve "GFPGAN" adlı ikincil bir model görüntüyü düzeltir. İnswapper modeli, milyonlarca yüz görüntüsü içeren geniş bir veri setinde eğitildi ve farklı açılardan nasıl görünebileceğini tahmin edebiliyor. Bu gelişmiş yapay zeka, yazılımın gerçek zamanlı olarak ikna edici deepfakeler oluşturmasına olanak tanıyor.


Neden Önemli?: Deep-Live-Cam, gerçek zamanlı kimlik dönüşümünde büyük bir sıçramayı temsil ediyor ve bu yenilik, eğlence veya yaratıcı amaçlar için eğlenceli ve yararlı olabilirken, aynı zamanda kötüye kullanımı konusunda ciddi endişeler uyandırıyor. Deepfakelerin gerçekçi yapısının kimlik hırsızlığı veya yanlış bilgi yayma gibi kötü niyetli faaliyetlerde kullanılabileceği korkusu, dijital çağda dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor.



---


Mükemmel Görüntüler: Google Pixel 9’un ‘Add Me’ Özelliği Grup Fotoğraflarını Değiştiriyor



Özet: Google Pixel 9, fotoğrafçının kendisini grup fotoğraflarına sorunsuz bir şekilde eklemesine olanak tanıyan 'Add Me' adlı yapay zeka destekli bir özellik sunuyor. Bu yenilikçi özellik, Google’ın akıllı telefon fotoğrafçılığında devam eden inovasyonunu vurguluyor ve grup çekimlerini daha kolay ve kapsayıcı hale getiriyor.


Öz: Google Pixel 9’un "Add Me" özelliği, fotoğrafçının tripoda veya bir yabancının yardımına ihtiyaç duymadan grup fotoğraflarına dahil olmasına olanak tanıyor. Bu özellik, iki fotoğraf çekip bunları birleştirerek fotoğrafçıyı doğal bir şekilde grubun içine yerleştiriyor. Google’ın kullanıcı deneyimini artırmaya yönelik bu yenilikçi yaklaşımı, yapay zekanın günlük yaşamda pratik çözümler sunduğunu gösteriyor.


Nasıl Çalışır?: "Add Me" özelliği güçlü fakat kullanımı kolaydır. Önce normal bir grup fotoğrafı çekilir. Ardından fotoğrafçı yer değiştirir ve biri onun da dahil olduğu bir fotoğraf çeker. Pixel 9, pozisyon tutarlılığı için rehberlik sağlar. Fotoğraflar çekildikten sonra "Add Me" özelliği etkinleştirilir ve yapay zeka iki görüntüyü sorunsuz bir şekilde birleştirir. Bu özellik, Google’ın günlük hayatta ileri teknolojiyi nasıl entegre ettiğini gösteren Gemini Live’ın bir parçasıdır.


Neden Önemli?: Google Pixel 9’daki "Add Me" özelliği, akıllı telefon fotoğrafçılığında yapay zeka destekli önemli bir adımı temsil ediyor. Kullanıcıların hatıra fotoğraflarında yer almasını kolaylaştırırken, çekim kalitesini veya sürecin rahatlığını bozmadan çözüm sunuyor.





---


Konuşması Geri Geldi: ALS Hastalarının Yeniden İletişim Kurmasını Sağlayan Beyin-Bilgisayar Arayüzü Teknolojisi



Özet: UC Davis Health tarafından geliştirilen devrim niteliğindeki bir beyin-bilgisayar arayüzü (BCI), amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastası bir adamın beyin sinyallerini konuşmaya çevirerek %97'ye varan doğrulukla "konuşmasını" sağlıyor. Bu buluş, felç veya nörolojik rahatsızlıklar nedeniyle konuşma yetisini kaybedenler için iletişimi geri getirme potansiyeline sahip.


Öz: UC Davis Health tarafından geliştirilen yeni BCI teknolojisi, ALS gibi ağır konuşma bozukluğu olan kişilerin beyin sinyalleri yoluyla iletişim kurmalarını sağlıyor. Sistem, bu sinyalleri yorumlayarak bir bilgisayar tarafından sesli olarak okunan metne dönüştürüyor. Yapılan bir çalışmada, BCI, ALS hastası bir adamın cihazı etkinleştirildikten sadece birkaç dakika sonra etkili bir şekilde iletişim kurmasını sağladı ve %97 doğruluğa ulaştı. Bu teknoloji, felçli hastalar için iletişimdeki engelleri yıkmayı hedefleyen nöroprotezlerde önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor.


Nasıl Çalışıyor?: BCI sistemi, vücudun hareket edemediği veya konuşamadığı durumlarda beynin kasları hareket ettirme ve konuşma girişimlerini algılayarak çalışıyor. Beyne yerleştirilen küçük mikroelektrot dizileri, sistemin ses birimlerini ve kelimeleri çözümlediği beyin aktivitelerini kaydediyor. Süreç, küçük bir kelime dağarcığı ile başlıyor ve sistem öğrendikçe hızla genişleyerek kullanıcının konuşma amacını yüksek doğrulukla yorumlamaya başlıyor. Bir vakada, sistem 30 dakika içinde 50 kelimelik bir dağarcıkta %99,6 doğruluğa ulaştı ve kelime sayısı 125.000’e çıktığında bile %97’nin üzerinde doğruluğu korudu. Teknoloji ayrıca kullanıcının doğal sesini de yeniden üretip kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor.


Neden Önemli?: Bu BCI teknolojisi, ALS gibi rahatsızlıklar nedeniyle konuşamayan bireyler için oyun değiştirici bir buluş niteliğinde. Sessizlik içinde sıkışıp kalanlar için tekrar iletişim kurabilmek, umut ve aktif sosyal etkileşime geri dönme yolu sunuyor. Sistemin yüksek doğruluğu ve nispeten hızlı eğitim süresi, konuşmayı geri kazandırma konusunda pratik bir araç olmasını sağlıyor. Klinik denemelerde elde edilen başarı, teknolojinin daha geniş uygulamalara yol açacağını ve ağır engelli birçok kişinin yaşamını iyileştirme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.



---


Beyin Gücüyle Oyun Oynamak: Neuralink Dijital Etkileşimi Nasıl Yeniden Tanımlıyor?



Özet: Spinal yaralanma sonrası uzuvlarını kontrol edemeyen Alex isimli bir katılımcı, Neuralink beyin implantını alan ikinci kişi oldu. İmplant sayesinde Counter-Strike 2 oynayabiliyor ve 3D tasarım gibi yaratıcı çalışmalara adım atıyor.


Öz: Alex'in Neuralink yolculuğu, Elon Musk’ın beyin teknolojisi girişiminin, quadripleji (dört uzuv felci) olan bireylerin dijital dünyayla nasıl etkileşim kurabileceğini devrim niteliğinde değiştirebileceğini gösteriyor. Arizona’daki Barrow Nöroloji Enstitüsü'nde gerçekleştirilen prosedürün ardından Alex, özel bir ağızla çalışan joystick ve saf düşünce kombinasyonunu kullanarak Counter-Strike 2 gibi video oyunları oynayabiliyor. Oyun oynamanın ötesinde, CAD yazılımını da öğreniyor ve bu, Link implantının kullanıcılarını karmaşık, yaratıcı görevlerde güçlendirme potansiyelini işaret ediyor.


Nasıl Çalışıyor?: Neuralink tarafından geliştirilen Link implantı, doğrudan beyne bağlanarak kullanıcıların dijital cihazları zihinleriyle kontrol etmelerini sağlıyor. İlk implantasyondan kaynaklanan teknik sorunları gidermek için Neuralink, Alex’in prosedüründe birkaç iyileştirme yaptı. Bu iyileştirmeler, implant ile beyin yüzeyi arasındaki boşluğu azaltmayı ve ameliyat sırasında beyin hareketini en aza indirmeyi içeriyor, böylece implant sabit ve tam çalışır durumda kalıyor. Alex’in iyileşmesi sorunsuz geçti ve şu anda oyun oynama ve tasarım projeleriyle Link'in geniş potansiyelini gösteriyor. Neuralink, teknolojisini geliştirmeye devam ediyor ve tam fare işlevselliği, robot kollar ve elektrikli tekerlekli sandalyeler gibi fiziksel dünya ile etkileşimleri içerecek uygulamaları genişletmeyi hedefliyor.


Neden Önemli?: Alex’in Neuralink implantını başarılı bir şekilde kullanması, beyin-bilgisayar arayüzlerinin geleceğine umut verici bir bakış sunuyor. Bu teknoloji, engelli bireylerin yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir ve onlara çevrelerindeki dünyayla etkileşim kurmanın yeni yollarını sunabilir. Bir zamanlar imkansız olan görevleri mümkün kılarak, Neuralink insan artırımı alanındaki sınırları zorluyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, düşünce ve eylem arasındaki boşluğu kapatma potansiyeline sahip ve kullanıcıların bağımsızlık kazanmalarına ve normal bir yaşama ulaşmalarına yardımcı olabilir. Alex’in deneyimi sadece bir başlangıç olup, zihin kontrollü cihazların birçok kişi için gerçek olabileceğine dair ipuçları veriyor.


Nanoteknoloji vs. Kanser: Tümörleri Hassasiyetle Hedef Alan Yenilikçi Tedavi



Özet: Delaware Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, karbon nanotüpleri kullanarak kanser hücrelerini seçici olarak hedef alıp yok eden ve sağlıklı dokulara zarar vermeyen devrim niteliğinde bir nanoteknolojiye dayalı kanser tedavisi geliştirdi. Bu yenilik, kanserin tedavi edilme şeklini devrim niteliğinde değiştirebilir ve geleneksel terapilere daha hassas ve daha az invaziv bir alternatif sunabilir.


Öz: Delaware Üniversitesi'ndeki bir ekip, Yardımcı Doçent Balaji Panchapakesan liderliğinde, karbon nanotüplerinin benzersiz özelliklerini kullanarak son derece hedefe yönelik bir kanser tedavisi geliştirdi. Bu nanotüpleri bir araya getirip ışığa maruz bırakarak, çevredeki sağlıklı dokuya zarar vermeden kanser hücrelerini yok eden nanoskopik patlamalar oluşturabiliyorlar. Bu yaklaşım, daha kişiselleştirilmiş ve etkili kanser tedavileri sunmayı ve yan etkileri en aza indirmeyi hedefleyen hassas tıpta büyük bir sıçrama anlamına geliyor.


Nasıl Çalışıyor?: Tedavi, karbon atomlarından yapılmış silindirik moleküller olan karbon nanotüplerinin termal özelliklerinden yararlanıyor. Bu nanotüpler belirli dalga boylarındaki ışığa maruz kaldıklarında hızla ısınıyor ve patlayarak kanser hücrelerini içeriden yok ediyor. Nanotüplerin yoğun, lokalize ısı üretme yeteneği, yalnızca kanserli hücrelerin yok edilmesini sağlıyor ve sağlıklı hücreler zarar görmeden kalıyor. Bu yöntem ayrıca kanser hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engelleyerek biyolojik yollarını bozuyor.


Neden Önemli?: Bu nanoteknolojiye dayalı tedavinin geliştirilmesi, genetik yapıya dayalı olarak tıbbi bakımı kişiselleştiren bir yaklaşım olan hassas tıpta büyük bir ilerlemeyi işaret ediyor. Kemoterapi ve radyasyon gibi geleneksel kanser tedavileri genellikle sağlıklı dokulara da zarar verir ve bu da zayıflatıcı yan etkilere yol açar. Delaware Üniversitesi’nin teknolojisi, daha odaklı ve daha az invaziv bir alternatif sunarak, kanser bakımını dönüştürme ve hasta sonuçlarını iyileştirme potansiyeline sahiptir.



---


Astribot S1 ile Tanışın: Ev Yardımını Baştan Yazan İnsansı Robot



Özet: Astribot S1, evde günlük işlerde yardımcı olmak üzere tasarlanmış bir insansı robot. Waffle yapabiliyor, kedi besleyebiliyor ve çay dökebiliyor, hepsini motorize tekerlekler üzerinde hareket ederek yapabiliyor. Her ne kadar bacakları olmasa da, esnek alt vücudu ve çift parmaklı tutucuları sayesinde çeşitli görevleri yerine getirebiliyor. Fiyatlandırma ve kullanılabilirlik henüz açıklanmadı.


Öz: Astribot S1, yapay zekanın evdeki işler için nasıl kullanabileceğinin etkileyici bir örneği. Bu robot, motorize tekerlekleri üzerinde gezinerek evde temel işleri yapabiliyor. Kahvaltı hazırlama, evcil hayvanları besleme ve çay dökme gibi basit görevleri yerine getirebilen Astribot, gelişmiş sensörler ve çift parmaklı tutucularıyla hassas işleri bile gerçekleştirebiliyor. Kullanıcılara evde yardım sağlamayı amaçlayan bu robot, kişisel asistan teknolojisinin ev işlerine entegrasyonunu hızlandırmayı hedefliyor.

Nasıl Çalışıyor?: Astribot, gelişmiş hareket yetenekleri ve evin içinde dolaşabilme kapasitesiyle donatılmış. Tekerlekli alt kısmı sayesinde hızlı ve dengeli hareket ediyor. Kolları ve tutucuları, günlük işleri gerçekleştirmek için yeterince esnek ve güçlü. Örneğin, kahvaltı hazırlarken malzemeleri hassas bir şekilde tutabiliyor, kedi mamasını dökmeden servis edebiliyor. Bu robot, kullanıcıların ev içindeki yükünü hafifletmeyi amaçlayan görevleri yerine getirmede başarılı.

Neden Önemli?: Astribot S1, insansı robotların evde kullanılabilirliğinin sınırlarını zorlayarak, gelecekte akıllı ev teknolojilerinin ev işlerine nasıl entegre olacağını gösteriyor. Bu tür robotlar, özellikle yaşlılar ve hareket kısıtlaması olan kişiler için büyük kolaylık sağlayabilir. Her ne kadar şu anda fiyat ve piyasaya sürülme detayları açıklanmamış olsa da, Astribot S1’in ev otomasyonunu daha ileri bir seviyeye taşıması bekleniyor.



---


Yapay Zeka Sahneye Çıkıyor: Teknoloji, Komedinin Geleceğini Şekillendiriyor



Özet: Yapay zeka (AI), komedi dünyasında da yer bulmaya başladı ve Anesti Danelis gibi komedyenlere espri üretme ve senaryo yazmada yardımcı oluyor. Teknoloji yaratıcı fikirler sunsa da, birçok kişi izleyiciyi güldürme konusunda insan yaratıcılığının yerinin doldurulamayacağını düşünüyor.


Öz: Komedyenler giderek artan bir şekilde AI araçlarını, örneğin ChatGPT'yi, fikir üretme ve senaryo yazma amacıyla kullanıyor. Kanadalı komedyen Anesti Danelis, “Artificially Intelligent” adlı gösterisinde yapay zekanın yardımıyla şovunu oluşturdu. Edinburgh Festival Fringe’de sahneye koyduğu gösterisinin %20’sini AI tarafından üretilen içeriklerden oluşturdu. Ancak Danelis, asıl büyünün hâlâ insan dokunuşunda yattığını fark etti. İzleyiciler, yapay zeka ile insan yaratıcılığının benzersiz birleşiminden keyif alsa da, teknolojiye fazla bağımlı olma konusunda temkinli davranılması gerektiği görüşünde.


Nasıl İşliyor?: AI’in komediye entegrasyonu, yapay zekaya espri, şarkı veya gösteri taslağı oluşturma görevleri vermekle başlıyor. Anesti Danelis, ChatGPT’yi kullanarak “biseksüel ikilemler” ve “göçmen çocuk olma” gibi konularda şarkılar yazdırdı ve gösterisinin sıralamasını oluşturdu. Yapay zeka fikir üretiminde faydalı olsa da, izleyiciyle duygusal bağ kurma ve nüanslı anlatımlar konusunda işin büyük kısmı yine Danelis’e kalmıştı. Diğer komedyenler de, yapay zekanın esprileri test etmek için kullanışlı olduğunu buldu, ancak AI'in espri anlayışı ile gerçek izleyici tepkileri arasında bazen uyumsuzluklar yaşandı.


Neden Önemli?: Yapay zekanın komedi dünyasında yer bulması, sanat ve teknolojinin ilginç bir birleşimi olarak değerlendiriliyor. Komedyenlere fikir üretme aşamasında yardımcı olmasına rağmen, izleyicilerle güçlü bir bağ kurmanın hâlâ insan yaratıcılığı gerektirdiği görülüyor. AI’in sunduğu yaratıcı fikirlerin gelecekte sanatsal süreçleri nasıl şekillendireceği merak konusu olmaya devam ederken, insan zekasının ve yaratıcı dokunuşların yerinin doldurulamayacağı da bir kez daha vurgulanıyor.


Daha Fazlası İçin: https://www.digitalcomedytech.com


Buraya kadar okuduysan harikasın! 🌟 Bilgi peşinde koşmaya ve öğrenmeye devam et! 📚✨

留言


bottom of page